• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.676434.8154
Euro36.691736.8388
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam16
Toplam Ziyaret5401361
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Ömer ÖZKAYA
Müesses Nizam Körlüğü
27/08/2015
Müesses Nizam Körlüğü
 
Ağustos 27, 2015
 
1940'ların sonu... 1933 yılında Almanya'da Nasyonal Sosyalist Parti'nin iktidara gelmesi üzerine Türkiye'ye sığınmış bilim adamlarından Prof. Gerhard Kessler, İstanbul Üniversitesi'nde ders vermekte, Hitler'den önceki Almanya'nın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları anlatmaktadır. 
 
Kessler konuşmasında bir ara, "Almanya'da enflasyon çok azmıştı. Mesela ekmeğin fiyatı, evden fırına gidinceye kadar 3-5 kez artıyordu. İşsizlik fırlamıştı. Ama bir ‘deli' geldi, 7 milyon işsize iş buldu, dolayısıyla kendisine de iş bulmuş (Hitler'in başbakan olmasını kastediyor) oldu" der. 
 
Bu sözler üzerine bir talebe el kaldırır -bu talebe daha sonra 3-4 başbakana danışmanlık yapacak olan Kemal Cabıoğlu'dur- ve şu soruyu sorar: 
 
"Hocam, bir deli, 7 milyon işsize iş bularak, kendisine de iş bulurken, siz akıllılar ne yapıyordunuz?" 
 
Kessler şaşırmıştır. Salona doğru döner, "Böyle bir soru her kafadan çıkmaz, bu soruyu soran kimse, buraya gelsin" der. Talebe kürsüye gelir, Kessler elini, talebenin omuzuna atar, adını sorar ve "Kemal, şu andan itibaren asistanımsın" der. Sonra da talebelere doğru döner, "cevap veriyorum" der ve şunları söyler: 
 
"Bir deli, 7 milyon işsize iş bularak kendisine de iş bulurken, biz akıllılar ne yapıyorduk? Biz akıllılar, Almanya'nın sorunlarına çözüm bulmaya çalışırken, çözüm önerilerimizin kitabi olup olmadığına, akademik kriterlere ve uluslararası hukuka uygun olup olmadığına bakıyorduk ve işin içinden çıkamıyorduk!"
 
Eğitim mi, diploma mı? 
 
Günümüz büyük güçlerinden Amerika'nın sanayi ve maliyesinin bugünkü inkişafını temin eden büyük şahsiyetler arasında kitap-medrese görmemiş, hatta okuyup yazacak kadar zeki olmadıkları iddiasıyla okuldan kovulmuş kimseler çoktur. Amerika bugünkü gücünü, refah ve inkişafını Ford, Edison, Wilson gibi bu sınıf vatandaşlarına borçludur. 
 
"ABD'ye 2. Dünya Savaşı'nı kazandıran adam" denen Charles Wilson, ilkokul terktir. Bu haliyle önce, dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan General Electric'e başkan olmuştur, sonra da Amerikan Harp Sanayii'ne... Edison ise, 7 yaşındayken, "aptal" ve "okumaya istidadı olmadığı" iddiasıyla okuldan kovulmuştur. Bu listeye Benjamin Franklin, Rockefeller, Bill Gates'i de ekleyebiliriz.
 
Bunlar gibi büyük şahsiyetlerin maceraları göz önüne alınırsa, bugünkü eğitim sistemimizde bazı hataların mevcut olduğu ve diplomaya fazla bağlandığımız neticesine varılabilir. 
 
Türk insanı, kendisine biçilmiş sıradanlığı benimsemiş durumda. Oysa bizler, sıra dışı olmak zorundayız. Peki bu, bu eğitim sistemiyle mümkün mü? 
 
Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi


1962 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Oyunu anlayamamak - 08/03/2016
Oyunu anlayamamak
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016
12 Mart Muhtırası
Parçalanmışlık - 02/02/2016
Parçalanmışlık
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016
ABD’ye Devredilişimiz
Yönlendirme - 21/01/2016
Yönlendirme
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016
Tilki Uygarlığı
Öngörmek - 13/01/2016
Öngörmek
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015
Olaylarla Esir Alınmak
 Devamı