Yalçın KOÇAK
info@yalcinkocak.com
YUVARLAK MASA
03/04/2015 YUVARLAK MASA Dünyayı idare ettiğini zannedenler yeni yuvarlak masalar kuruyorlar. Her masada bir ülkenin içi karışıyor, sınırları değişiyor, binlerce insanı ölüyor milyonlarca insan göç ediyor. Değişen dengelerle dünyanın da balansı bozuluyor, atılan pis bombalarla çevre ve atmosfer kirleniyor. Bizim ya da bize yakın coğrafyanın insanı ölürken, eza çekerken ölüm kusan silahları yapan ülkelerin insanları; ölümü ve acıyı getiren ülkelerin siyasileri gömüldükleri koltuklarında dünya refahının ve zenginliğinin %80'nini yiyen %5 olmanın keyfini yaşamaktadır. Thomas FRİDMAN; Dünya düzdür kitabında adeta bir köy olmuş dünya da gizli bir şey kalmayacak; herkes birbirinin evinin içinde olan biteni duyacak, görecek, bilecek derken bu olacakları yazıyordu. Karanlık odaları ve yuvarlak masaları bir kenara koyup, düşünelim; biz ne yapıyoruz Bernard LEWİS'de 300 yıllık soruyu soruyor. " Hata Neredeydi? " YER SOFRASI... Üzerinde emülgatörlü , jelatin ambalajlı ve genetiğiyle oynanmış batıdan gelmemiş fikirlerin olduğu bir yer sofrasının etrafında diz kırsak İsevisiyle, Musevisiyle, Arabıyla, Acemiyle, Rumuyla el ahir eski hanenin tüm kazan mevcuduyla; Koltuk altında sıkıştırdığımız ekmeğimizi önce komşumuzla paylaşmayla başlasak bu sofrada ikramın bereketini görsek, eski dostlar bir muhabbet sofrasının keyifli ve güçlü yüzyılların keyfini acaba tekrar yaşatmazlar mı bize? Bunun için ne lazım irade; Acaba siyasilere dahi örnek olacak bir yer sofrasına biz mi başlasak illa içimizde kraliçenin bir adamını muhakkak sokacaklar, illaki okyanus ötesindekilerin bir suret-i haktan adamı muhakkak olacak ama bütün bunlara rağmen akan kan bizim , ölen can bizim, ağlayan Ana bizim verilen sâla bizim. TAŞ ÇORBASI... Hilâli milletler, İslam milliyetinden olanlar aklı ön planda tutanlar, tahkiki iman sahipleri her türlü saplantıdan uzak sadece yaradanın rızası için buyurun bir yer sofrasında diz kıralım, tuza ekmek banalım, taş çorbamızdan kaşıklayalım. Kanayan yaralarımıza merhem yapalım , yapamazsak tuz basalım. Elimizle bir şey yapalım, yaptırtmazlar; Dilimiz hürken konuşalım, Ağzımız bağlı değilken haykıralım. Kalben buğuz mu edelim? Maazallah o en son kerte daha Asım'ın nesli toprağa düşmedi... YALÇIN KOÇAK |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
UNUTTURULAN TARİH… - 08/03/2016 |
Kut-ül Ammare; Tarihimizdeki şerefli birçok sayfadan birisi ve 100.yılı önümüzdeki 29 Nisan’da gelecek olan kutlu gün. |
BULGARİSTANDA ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN - 01/03/2016 |
BULGARİSTANDA ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN |
61, BİTyeniği VAR..! - 01/03/2016 |
61, BİTyeniği VAR..! |
BREXİT, İngiliz dışarı.. - 02/02/2016 |
BREXİT, İngiliz dışarı.. |
Yeni YÖK? - 26/01/2016 |
Yeni YÖK? |
KAOTİK AVRUPA… - 17/01/2016 |
KAOTİK AVRUPA… |
ÜÇÜNCÜ BİN YIL… - 13/01/2016 |
ÜÇÜNCÜ BİN YIL… |
Yine mi Musul?.. - 22/12/2015 |
Yine mi Musul?.. |
KORKU İMPARATORLUĞU, ARMAGEDON - 15/12/2015 |
KORKU İMPARATORLUĞU, ARMAGEDON |
Devamı |