• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.676434.8154
Euro36.691736.8388
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam15
Toplam Ziyaret5401360
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Yalçın KOÇAK
info@yalcinkocak.com
OSMANLICA-TÜRKÇE-UYDURMACA…
16/01/2015


OSMANLICA-TÜRKÇE-UYDURMACA...
 
Sol görüşlüdür diye okumadığımız 1961 de vefat eden Peyami Safa'nın Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca adlı yaprakları sararmış bir eseri ellerimin arasındaydı; çevirdiğim sayfalarında sanki bugün yazılmış kadar taze bilgiler ve benzer olaylar vardı, yer Cağaloğlu yeni yılın 6 Ocak günü Yenici sahaf dükkanıydı, dışarıda kar yağıyor ve soğuk rüzgar yalazı gibi insanın yüzünü yalıyordu. Fakat bu kitap sanki bugün yeni matbaadan çıkmış gibi sımsıcaktı, ellerim ısınmıştı okuduğum satırları beynime nakşediyordum, adeta kalbimin dilime söylemek emrini verdiği ama dağarcık yetersizliğinden dilimin lâl olduğu konuları eşsiz Türkçesiyle ve bir şairin nesir dizgisiyle ruhuma nakşediyordu Peyami Safa ; "Dil ve Vatan aynı şeydir. Vatanınıza silahlı bir güç girse savaşırsınız, peki ya dilinizdeki yabancı kelimeler, sokuntular?"
 
İşte bize kaybettirilen bir savaşımızın acı faturasını gösteriyordu bu satırlar; Devrimcilik adına. kraldan fazla kralcılık yapan şarlatanların, sabetayların, perunilerin , Gürbüz çocukların, Mustafa Kemal'in yapmak istediğinden ne kadar uzaklara, kel alaka Fikir çoraklıklarına bizi sürüklediğini bu eserde görüyoruz.
 
Dil bahçemizi, yapma çiçeklerden temizleyelim.
 
Ne güzel bir ifade; ne güzel bir ideal hakkını helal et Peyami Safa, aynı helalliği; Obskürantizmi, karanlıkçılığı, bilmesinlerciliği öğrendiğim Cemil Meriç rahmetliden de diledim. Sizi bizlere tanıttırmayanlara lanet olsun.
 
Tasvir-i efkar 1941 " Kitapçılarımız Osmanlıcadan Türkçeye bir tercüme devri açabilirler. Osmanlıcanın ve Arap harflerinin öldürdüğü kitapları bugünün Türkçesi ve Latin harfleri dirilttiği gün, edebiyat tarihinin bile iyice tasviye edemediği kıymetlerin iyisini, kötüsünden ayıran ihtişamlı ve güzel bir edebi mahşer önünde bulunacağız."
 
Kütüphanelerimizdeki ve Arşivlerimizdeki yazılı vesikaları, kitapları v.s mikro filme almak için milyon dolarlık dövizlerle yabancı teknolojiye destek sağlamış oluyoruz. Oysa çeviri eser sayfası şu kadar kuruş der satın alırsak hem eski Türkçe diriltilir hem de dilimize binlerce öz kelime zenginlik olarak iade edilir, hem de yüzlerce uzman yetiştirilmiş olur, eski Türkçe elif- ba'da değerini bulmuş olur.
 
Rahmetli Ninem; Kuranı Arapça okurdu ama yazdığı yazıya Arapça alfabe demez eski Türkçe derdi, hadi çıkın işin içinden bakalım.
 
Evet; Arapça hurufat ile harf sayısının daha fazla olduğu bir Alfabeden bahsediyoruz. Mevla ömür versin Kazım Mirşan hoca gözümüzü açtı Ön Türk tarihi Yenisey yazıtları, Sölgentaş mağarası tamgaları, Urfadaki Göbeklitepe ve 15 bin yıllık Türk alfabesi. Bu tarih batının bize dikte ettirdiği, ezberlettiği dolmalara benzemiyor, ezberler bozuluyor. Ey kardeşler; Ne diyordu Gazi Paşa bizi bırakmayın, Antakya'yı Fransızda koymayın diye ağlayan kızçaya -Kırk asırlık Türk yurdunu ben nasıl bırakırım. Bunun birde devamı var İzmirde Yunanı denize dökünce - Truva'nın intikamını aldık. Şu iki sözden ne anladığınıza bağlı çok sonuç çıkar, zaten bu satırlarda herkese değil, anlayana!
 
Gagavuzlarla konuşmaktan utanıyorum; Adamlar dilimdeki anlamadığı kelimeleri sorduğu zaman yüzüm kızarıyor hepsi sokuntu sözcükler ya Fransızcadan ya Acem ya Arap dilinden. Dil uzmanlarımız ecdadın nal izlerinin hilal istikametini takip etmeliydiler. Edebiyatçılarımız görüyoruz, hocalarımız kendileri bir şey olamadıkları için hep geçmiş uluları anlatırlar, dilimize bir kelime kazandıramamış edebiyatçının, ömrü bir gün olan kelebekten ne farkı var.
 
Dil ölmüşse, o kavim, o millet, o ulus; ne dersen de, ölmüştür.
 
Peyami Safa'nın dediği gibi diyorum " Bu ölüleri diriltebiliriz." Dilimizi diriltmeliyiz.


2103 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

UNUTTURULAN TARİH… - 08/03/2016
Kut-ül Ammare; Tarihimizdeki şerefli birçok sayfadan birisi ve 100.yılı önümüzdeki 29 Nisan’da gelecek olan kutlu gün.
61, BİTyeniği VAR..! - 01/03/2016
61, BİTyeniği VAR..!
BULGARİSTANDA ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN - 01/03/2016
BULGARİSTANDA ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN
BREXİT, İngiliz dışarı.. - 02/02/2016
BREXİT, İngiliz dışarı..
Yeni YÖK? - 26/01/2016
Yeni YÖK?
KAOTİK AVRUPA… - 17/01/2016
KAOTİK AVRUPA…
ÜÇÜNCÜ BİN YIL… - 13/01/2016
ÜÇÜNCÜ BİN YIL…
Yine mi Musul?.. - 22/12/2015
Yine mi Musul?..
KORKU İMPARATORLUĞU, ARMAGEDON - 15/12/2015
KORKU İMPARATORLUĞU, ARMAGEDON
 Devamı