Yunanistan’ın Türkiye’yi rahatlatan kararı Yunanistan’ın Türkiye’yi rahatlatan kararı Yunanistan Avrupa Birliği’ne yüzde 61 ile kocaman bir “hayır” dedi. Yunan halkının bu kararı AB’ye indirilen esaslı bir tokattır. Küçük bir ülkenin koca bir dev karşısında nasıl onurla dimdik durabildiğini bize, hepimize gösterdi. Yunanistan’ın bu kararı AB’ye olan borcun ödenmesine bir reddiyeden ibaret değil. AB’nin kurduğu sisteme bir başkaldırıdır bu “hayır”. Dünya 5’ten büyüktür dedi Yunanistan. Şimdi AB liderleri toplanıp kararlar alacaklar, çözüm önerileri ortaya atacaklar. Sonunda bir orta yol da bulacaklardır. Bunun çok önemi yok. Arka planda dönen asıl oyun başkaydı. Almanya enerjiye bağımlı bir ülke. Yeni enerji kaynaklarına ihtiyacı var. Yunanistan’a oynadıkları oyun enerjiye kolay yoldan ulaşmaya yönelik bir atraksiyondu. 1987 yılında Türkiye ile Yunanistan savaşın eşiğinden döndü. O krizin kitabını Milliyet’in Atina Temsilcisi Reha Muhtar “Ankara-Atina Savaşa Bir Var” adıyla yazdı. O kriz Taşoz adası açıklarında bulunan petrol rezervleri için Yunanistan’ın harekete geçmesiyle çıktı. Türkiye o karara Ege Denizi’ne “Piri Reis” gemisini çıkartarak cevap vermiş, Yunanistan’ın tek taraflı bir oldu bitti yapmasına izin vermemişti. Şimdi hem Ege’de hem de Kıbrıs adasının güneyinde bol miktarda enerji kaynakları var. Almanya o enerji kaynaklarına göz dikmiş durumda. İsrail’i de yanına alıp, diz çöktürdüğü Yunanistan’ın hamisi olarak bizzat devreye girecek, o enerji kaynaklarına el koymaya kalkacaktı. Yunanistan diz çökmedi. Yunanistan’ın bu kararı almasının arkasındaki en büyük moral güç ona dost elini uzatan Türkiye idi. Türkiye bir süredir köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Arap uyanışı ile başlayan süreç bölgede müthiş bir Türkiye rüzgarı estiriyordu. Önce Suriye’de o rüzgarı durdurmaya kalkıştılar. Esat rejimi henüz hazır olmayan Suriye halkının erken harekete geçmesini adeta mecbur bıraktı. Halkın hazırlıksız bir şekilde ortaya çıkması için Dera’da sokağa bir kaç slogan yazan öğrencileri işkence ile öldürdü. Sadece bir kaçı canlı ailelerine teslim edildi 20 kadar öğrenciden. Ailelerin protestosu ile başlayan gösteriler birden yaygınlaştı. Muhalefet hazırlıksız, Esat ve onu destekleyenler tedbirliydi. İki yıl önce tam da bu vakitler Mısır düştü. Cumhurbaşkanı Mursi’nin yerine Sisi geldi. Darbenin ardında İsrail, ABD, Almanya vardı. Mısır Türkiye için bölgede kötüye gidişin başlangıcıydı. İçerde Gezi Parkı için toplananları manipüle eden küreselciler Ankara’nın karizmasına bir darbe indirdi. Yetmeyince 17/25 Aralık Paralel Yapı’nın Devleti ele geçirme kalkışması başlatıldı. Türkiye o badireleri atlattı. Ardından Kobani üzerinden yeni bir oyun başlatıldı. Ardından IŞİD, YPG ve Şam Rejimi üzerinden bir koridor tehdidi örgütlendi. Yunanistan’ı çökertebilselerdi Ankara’nın etrafına çember örülecekti. Batı Trakya Türkü ve Atina, “Ohi” diyerek Türkiye’yi rahatlattı. Ahmet Davutoğlu en az Çipras kadar devrimci bir çıkış yapabilirse... Ankara... Atina’yı da, Kahire’yi de, Şam’ı da, Bağdat’ı da, Erbil’i de rahatlatır. Celal KAZDAĞLI Kaynak: http://www.haber10.com/makale/42048/#.VZmh3hvtmko |
1504 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |